Sami bir puma tarafından parçalara ayrıldı.
- Sami was torn to shreds by a cougar.
Tom marulu parçaladı.
- Tom shredded the lettuce.
Tek bir parça delil yoktu.
- There wasn't a single shred of evidence.
Tom alışveriş sepetine bir kutu parçalanmış peynir koydu.
- Tom put a bag of shredded cheese into his shopping cart.