O, masayı fincanlarla, çay bardağı tabaklarıyla, tabaklarla ve büyük düz tabaklarla donattı. - He set the table with cups, saucers, plates and chargers.
O, masayı fincanlarla, çay bardağı tabaklarıyla, tabaklarla ve büyük düz tabaklarla donattı.
He set the table with cups, saucers, plates and chargers.
Plakalar nerede düzenlenmiş? - Where are the plates arranged?
Plakalar nerede düzenlenmiş?
Where are the plates arranged?