O bir yerden gelmek zorundaydı.
- It had to come from somewhere.
Susan köpeğin nereden geldiğini öğrendi.
- Susan found out where the puppy had come from.
Bu koku fırından gelebilir!
- This smell might come from the oven!
O bir yerden gelmek zorundaydı.
- It had to come from somewhere.
... come from the open web. ...
... And the seeds we sow come from the same plants ...