İşi zevkle birleştirmek zordur.
- It is hard to combine business with pleasure.
Tom ve Mary John'a bir hediye almak için paralarını birleştirdiler.
- Tom and Mary combined their money to buy a present for John.
Bunları bu şekilde birleştirirsen; 14 girişli bir USB çoklayıcı elde edersin.
- If you combine them in this way, you get a 14 port USB hub.
Çok Fransızca kelime biliyorum ama cümle içinde bir araya getirmekte zorlanıyorum.
- I know a lot of French words, but it's difficult for me to combine them into sentences.
Bugünün modern traktörleri ve biçerdöverleri yüksek teknoloji ile donatılmıştır.
- Today's modern tractors and combines are equipped with high technology.
... We used the old name because we tried to combine not only ...
... And what if we combine the power of Google to understand ...