Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Английский Язык - Турецкий язык
Определение to check by perplexing; to disconcert, frustrate, or defeat; to thwart в Английский Язык Турецкий язык словарь
- baffle
- {f} şaşırtmak
- baffle
- be baffled şaşırmak
- baffle
- (Otomotiv) akış saptırıcı
- baffle
- (Otomotiv,Teknik) deflektör
- baffle
- bozma
- baffle
- akustik ekran
- baffle
- (Askeri,Teknik) deflektör plakası
- baffle
- bölme duvarı
- baffle
- {f} şaşırt
Onun belleği beni şaşırtıyor.
-His memory baffles me.
O sadece beni şaşırtıyor.
-That just baffles me.
- baffle
- kafasını karıştırmak
- baffle
- şaşırt,v.şaşırt: n.şaşırtma
- baffle
- hoparlör ekranı
- baffle
- {f} engel olmak
- baffle
- {f} boşa çıkarmak
- baffle
- {f} şaşkına çevirmek
- baffle
- şaş
Onun belleği beni şaşırtıyor.
-His memory baffles me.
Tom'un ebeveynleri şaşırmıştı.
-Tom's parents were baffled.
- baffle
- {f} bozmak
- baffle
- {f} önlemek
- baffle
- hava veya ses hareketlerini kontrol eden bir levha
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение to check by perplexing; to disconcert, frustrate, or defeat; to thwart в Английский Язык Английский Язык словарь
- baffle
to check by perplexing; to disconcert, frustrate, or defeat; to thwart
Произношение
Resimler
История
Избранное