Tom gözden kaybolmak istiyor.
- Tom wants to disappear.
Zorla ortadan kaybolmak insanlığa karşı bir suçtur.
- Forced disappearance is a crime against humanity.
Ortadan kaybolmak istedim.
- I wanted to disappear.
Ben her şeyi ve herkesi unutmak, kaybolmak ve terk etmek istiyorum.
- I want to leave, disappear, forget everything and everyone.
Ortadan kaybolmak istedim.
- I wanted to disappear.
Oksijensiz bütün hayvanlar uzun zaman önce gözden kaybolurdu.
- Without oxygen, all animals would have disappeared long ago.
Benim için sürpriz oldu, o bir anda gözden kayboldu.
- To my amazement, it disappeared in an instant.
Dağdaki tüm kar yok olmuştu.
- All the snow on the mountain has disappeared.
O grup insanlar neredeyse yok oldular.
- That group of people almost disappeared.
Eski gelenekler kaybolmaya devam ediyor.
- Old customs keep disappearing.
Sis saat on civarında kaybolmaya başladı.
- The fog began to disappear around ten o'clock.