to cause to despair

listen to the pronunciation of to cause to despair
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to cause to despair в Английский Язык Турецкий язык словарь

despair
{f} umudunu kesmek
despair
{i} çaresizlik
despair
umutsuzluk

Jack umutsuzluk içinde işinden istifa etti. - Jack resigned from his job in despair.

İşini umutsuzluk içinde terk etme. - Don't give up your work in despair.

despair
ümitsizlik
despair
{f} umutsuzluğa düşmek
despair
{i} ümidini yitirme
despair
sık sık of ile ümitsiz olmak
despair
ümidini yitirmek
despair
umudunu yitirmek
despair
{f} umudunu kes

O parası için sevmediği bir adamla yaşamaya devam ederse, onun umudunu keseceği ve müthiş sıkıntıda olacağı gün gelecektir. - If she continues to live with a man she doesn't love for his money, the day will come when she will despair and be in dire straits.

Umudunu kesme, Thomasa'a sor! - Don't despair, ask Thomas!

despair
(of ile) umudunu kesmek
despair
despair umudunu kes
despair
kederle
despair
{i} ümits
despair
{f} ümidini yitir
despair
meyus olmak
despair
üzuntü
Английский Язык - Английский Язык
despair
to cause to despair

    Расстановка переносов

    to cause to des·pair

    Турецкое произношение

    tı kôz tı dîsper

    Произношение

    /tə ˈkôz tə dəˈsper/ /tə ˈkɔːz tə dɪˈspɛr/
Избранное