to catch (a disease)

listen to the pronunciation of to catch (a disease)
Английский Язык - Турецкий язык
kapmak
get
(fiil) almak, edinmek, elde etmek, ele geçirmek; satın almak; getirmek, götürmek; varmak, gelmek; kazanmak; yapmak; idrak etmek; yaptırmak, ettirmek, etmek; kavramak, anlamak; başına gelmek; olmak; başlamak; canına okumak; öldürmek; açığını bulmak, yalanını çıkarmak
get
sızmak
get
çanına ot tıkamak
get
hızlanmak
get
{f} gelmek

Şirketin tepesine gelmek için, onun sıkı çalıştığını herkes biliyor. - Everyone knows that he worked hard to get to the top of the company.

Bill ve John konuşmak için ayda bir kez bir araya gelmekten hoşlanıyorlar. - Bill and John like to get together once a month to talk.

get
gebe
get
mat etmek
get
yemek

Çok azla yemek yersen şişmanlarsın. - If you eat too much, you will get fat.

Fort Sumter'a yemek götürmek zor olacak. - Getting food to Fort Sumter would be a very difficult job.

get
ulaşmak

Adaya ulaşmak onlar için zordu. - It was hard for them to get to the island.

Tom çatıya ulaşmak için merdivene tırmandı. - Tom climbed up a ladder to get to the roof.

get
çıkarmak

Tom'u buradan çıkarmak zorundayız. - We have to get Tom out of here.

Seni buradan çıkarmak zorundayız. - We have to get you out of here.

get
varmak

Hava kararmadan otele varmak istiyorum. - I want to reach the hotel before it gets dark.

Arabayla istasyondan amcamın evine varmak yaklaşık sadece beş dakika aldı. - It took only about five minutes to get to my uncle's house from the station by car.

get
hazırlamak

Annem akşam yemeğini hazırlamakla meşguldü. - Mother was busy getting ready for dinner.

Bayan West kahvaltı hazırlamakla meşgul. - Mrs. West is busy getting breakfast ready.

get
gidip almak
get
{f} yaptır+e
get
bulmak

Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor. - You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.

İstikrarlı bir iş bulmak zorundasın. - You've got to get a steady job.

get
{f} başlamak

Hemen başlamak istiyorum. - I'd like to get started right away.

İlerlemenin sırrı başlamaktır. - The secret of getting ahead is getting started.

get
{f} açığını bulmak
get
{f} canına okumak
Английский Язык - Английский Язык
get
to catch (a disease)
Избранное