to calm down, to quiet

listen to the pronunciation of to calm down, to quiet
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to calm down, to quiet в Английский Язык Турецкий язык словарь

still
hareketsiz

Ellerinizi hareketsiz tutun. - Keep your hands still.

Tom nasıl hareketsiz oturacağını bilmiyor. - Tom doesn't know how to sit still.

still
hâlâ

Olay anımızda hâlâ tazedir. - The event is still fresh in our memory.

Merhaba? Hâlâ burada mısın? - Hello? Are you still here?

still
buna rağmen

Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var. - All the same, we still need a scientific account of how exactly pains are caused by brain processes.

Çok hatası var. Buna rağmen onu severim. - She has a lot of faults. Still, I like her.

still
{i} içki fabrikası
still
{i} sükunet
still
{f} sakinleşmek
still
(İnşaat) durgun, duran, hala
still
durgunlaşmak
still
amma
still
damıtma aygıtı
still
akıntısız
still
durgun,fa.hala: adj.hareketsiz
still
sessizlik
still
{s} köpüksüz (şarap)
still
{s} rüzgârsız; esintisiz
still
bağ. bununla beraber, bununla birlikte: I'm sorry about this. Still, I'm sure that in the end it's for the best. Üzgünüm. Bununla beraber
still
daima
still
(sıfat) durgun, hareketsiz, sakin, sessiz, köpüksüz
still
{s} köpüksüz
Английский Язык - Английский Язык
still

Still that animal before it hurts someone.

to calm down, to quiet
Избранное