Ben hiç berelenme görmüyorum.
- I don't see any bruises.
Tom'un bacağındaki o bere nasıl oldu?
- How did Tom get that bruise on his leg?
Tom'un sağ bacağında bir çürük vardı.
- Tom has a bruise on his right leg.
O, çürüklerle kaplıydı.
- He was covered with bruises.
Uçuştan sonra her yerde morlukları vardı.
- He had bruises all over after the fight.
Tom'un yüzünde bir morluk var.
- Tom has a bruise on his face.
Sol kolumu zedeledim.
- I got my left arm bruised.
Düştüm ve dizimi yaraladım.
- I fell down and bruised my knee.
Onun kolundaki yaraya dokundu.
- She touched the bruise on his arm.
Onely his shield and armour, which there lay, / Though nothing whole, but all tobrusd and broken,.