Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır.
- Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.
Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
- If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin?
- I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?
Üniversiteyi bitirdiğimde, derhal çalışmaya başladım.
- On finishing university, I started working right away.
O ciddi olarak çalışmaya başladı.
- He started to study in earnest.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- The children started bouncing up and down on the couch.
Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
- Tom started bouncing up and down on the bed.
Tom yeni bir başlangıç yapabilmeyi diliyor.
- Tom wishes he could make a fresh start.
İyi bir başlangıç yapmak savaşın yarısıdır.
- Making a good start is half the battle.
Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır.
- Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.
Çok uzun bir tatil birini tekrar işe başlamak için isteksiz yapar.
- Too long a holiday makes one reluctant to start work again.
Tom beni daha avantajlı başlattı.
- Tom gave me a head start.
O her zaman bir aile kurmak istedi.
- She always wanted to start a family.
Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.
- Tom is ready to settle down and start a family.