to break forth

listen to the pronunciation of to break forth
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to break forth в Английский Язык Турецкий язык словарь

event
{i} olay

Onun sahneye ilk çıkışı mevsimin en büyük sosyal olayı idi. - Her debut was the biggest social event of the season.

Olaydan sonra akıllı olmak kolaydır. - It is easy to be wise after the event.

event
{i} yarışma

Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir. - The athletic meet is an annual event.

Dalış yarışması Olimpiyatları izlemek için Mary'nin favori olaylardan biridir. - The diving competition is one of Mary's favorite events to watch in the Olympics.

event
ne olursa olsun

Ne olursa olsun elimden gelenin en iyisini yapacağım. - In any event, I will do my best.

event
karşılaşma
event
sonuç

Sonuçta her şeyi bana anlatacaksın. - You'll tell me everything eventually.

Sonuçta, o şiddet suçu sebebiyle beş yıl hapis yatmıştı. - Eventually, he was sentenced to five years in prison for the violent crime.

break forth
yaygarayı basmak
break forth
ter basmak
break forth
kahkahayı basmak
event
{i} akıbet
event
{i} maç
event
(isim) olay, hadise, vaka, sonuç, akıbet, olgu, hal, durum, yarışma, karşılaşma, maç
event
{i} hal

Olay belleğimde hâlâ canlı duruyor. - The event still remains vivid in my memory.

Her halükarda denemeye değer. - It's worth trying at all events.

event
{i} olay, vaka, hadise
event
{i} hadise
event
eventfully olaylarla dolu olarak
event
quite an event olağanüstü bir durum
event
eventful hadiselerle dolu
event
in any event her halûkârda
event
{i} olgu

Ben olguyu erteledim. - I postponed the event.

event
(Askeri) MÜSABAKA (SPORDA), OLAY, VAKA
event
in the event of takdirde
event
halinde
Английский Язык - Английский Язык
event
outbreak
burst forward, push ahead
to break forth

    Расстановка переносов

    to break Forth

    Турецкое произношение

    tı breyk fôrth

    Произношение

    /tə ˈbrāk ˈfôrᴛʜ/ /tə ˈbreɪk ˈfɔːrθ/
Избранное