to betake to cover, or to a safe place; used reflexively

listen to the pronunciation of to betake to cover, or to a safe place; used reflexively
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to betake to cover, or to a safe place; used reflexively в Английский Язык Турецкий язык словарь

shelter
{i} barınak

Gıda, giyim ve barınak hayatta kalmanın temelleridir. - Food, clothing and shelter are the foundations of survival.

Yaşlı adam çocuğa barınak verdi. - The old man gave the child shelter.

shelter
sığınak

Tom yağmurdan korunmak için sığınak aradı. - Tom sought shelter from the rain.

Yağmurdan dolayı sığınak aradılar. - They sought shelter from the rain.

shelter
{i} sundurma
shelter
kaçamak
shelter
siperlenmek
shelter
han
shelter
sığınmak

Onlar yağmurdan sığınmak için bir yer aradı. - They looked for a place to take shelter from the rain.

Ben bir ağacın altına sığınmak zorunda kaldım. - I had to take shelter under a tree.

shelter
sığınma

Ben bir ağacın altına sığınmak zorunda kaldım. - I had to take shelter under a tree.

Sığınma için acil bir ihtiyaç vardır. - There is an urgent need for shelter.

shelter
korumak

İnsanlar kendilerini korumak için sığınaklar tasarladı. - People devised shelters in order to protect themselves.

shelter
{f} korunmak

Tom yağmurdan korunmak için sığınak aradı. - Tom sought shelter from the rain.

Evsiz, serin sağanaktan korunmak için sığınak aradı. - The homeless sought shelter from the chilly shower.

shelter
muhafazalı yer
shelter
korunak

Tom korunaklı bir hayat yaşıyor. - Tom lives a sheltered life.

Esaret altındaki hayvanlar uzun, korunaklı, canlı yaşarlar, oysa vahşi halde onlar canlı olarak yenilme tehlikesindedirler. - Animals in captivity live long, sheltered lives, whereas in the wild they are in constant danger of being eaten alive.

shelter
muhafaza
shelter
(fiil) korumak, barındırmak, saklamak, yatırmak, barınmak, korunmak
shelter
{i} siper

Asker sipere sığındı. - The soldier took shelter in the foxhole.

shelter
(Askeri) SIĞINAK: Kıtalar ile mühimmat veya ikmal maddelerini top ateşinden, gaz veya hava bombardımanından koruyan, tabii veya suni, herhangi bir sütre. Sığınaklar, derinliklerine göre, yer üstü sığınağı (surface shelter), gömme sığınak (cut-and-cover shelter), dehliz sığınak (cave shelter) olarak ve ateşe karşı mukavemetlerine göre, parça emniyetli sığınak (splintproof shelter), hafif mermi emniyetli sığınak (light shellproof shelter) ve bomba emniyetli sığınak (heavy shellproof shelter) şeklinde sınıflandırılır
shelter
emniyette bulunma
shelter
{i} siper: They took shelter under a tree. Bir ağacın siperine sığındılar
Английский Язык - Английский Язык
shelter
to betake to cover, or to a safe place; used reflexively

    Расстановка переносов

    to be·take to cover, or to a safe place; used re·flex·ive·ly

    Произношение

Избранное