Yabanî hayvanlar ormanda yașar.
- Wild animals live in forests.
O, ormanda yürüdüğünü, yabani çiçekler aradığını söyledi.
- She said she was walking through the woods, looking for wild flowers.
Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
- She dreamt about wild jaguars.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
- Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
Tom'a göre, Mary yatağında çılgın.
- According to Tom, Mary is wild in bed.
Onun korkusu neredeyse onu çılgına çevirdi.
- Her anxiety almost drove her wild.
Çölde tek başına hayatta kalabilir misin?
- Could you survive alone in the wilderness?
Bu kır çiçeklerinden hoş bir koku yayılıyor.
- These wild flowers give off a nice smell.
Kızların kır çiçekleri topladığını gördüm.
- I saw the girls pick the wild flowers.
Barbarlar kızgın vahşi bir hayvanın görünüşünden korkuyorlar.
- Savages fear the appearance of a fierce wild beast.
Barbarlar kızgın vahşi bir hayvanın görünüşünden korkuyorlar.
- Savages fear the appearance of a fierce wild beast.
Bölge, manzarası ve yaban hayatı ile ünlüdür.
- The area is notable for its scenery and wildlife.
Kediler yaban hayatı için üst düzeyde tehdittir. Daha şimdiden otuz üç tane türün küresel çapta yok olmasından sorumludurlar ve her yıl milyarlarca yabani kuş ve memeliyi öldürmektedirler.
- Cats are the top threat to wildlife. They already are responsible for the global extinction of thirty three species and kill billions of wild birds and mammals each year.
Tüketici fiyat endeksi çılgınca dalgalanıyor.
- The consumer price index has been fluctuating wildly.
Kalbi çılgınca çarpıyordu.
- His heart was beating wildly.
Parti oldukça tenhaydı.
- The party was pretty wild.
Bugün bölgemiz için fırtınalı hava tahmini yapılıyor.
- Wild weather is forecast for our region today.
Çocuklar vahşice koşuyor.
- The kids are running wild.
Senin hayal gücünün vahşice koşmasına izin ver.
- Let your imagination run wild.
The island of Chincoteague is famous for its wild horses.
After mending the lion's leg, we returned him to the wild.
The javelin flew wild and struck a spectator, to the horror of all observing.
It's not a term that we in the police had heard before, the chief said, noting that the police were unaware of any similar incident in the park recently. They just said, 'We were going wilding.' In my mind at this point, it implies that they were going to raise hell..
Her mother was wild with fear when she didn't return home after the party.
... we can let our imagination one wild by trying to guess which shapes of objects ...
... First of all, you hear about the World Wild Web ...