Tom Mary'yi gördüğü için çok heyecanlanmıştı.
- Tom was thrilled to see Mary.
Tom heyecanlanmış olmalı.
- Tom must've been thrilled.
Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.
- My cat is thrilled with joy when she gets fish for dinner.
Tom seni görmekten heyecanlanacak.
- Tom will be thrilled to see you.
... Thrilled that you're here. ...
... I'm thrilled that we spent so much time and energy today in ...