Çalınan çantasını bulmak ona sürpriz oldu.
- He was surprised to find his stolen bag.
O, çalınan cüzdanını kurtardı.
- He recovered his stolen wallet.
Sami'nin şeyleri çalınmıştı.
- Sami's items were stolen.
Tom Mary'ye çalınmış bir kemanı satmayı önerdi.
- Tom offered to sell Mary a stolen violin.
Cüzdanım dün çalındı.
- My wallet was stolen yesterday.
Dün gece bisikletimi çaldırdım.
- I had my bicycle stolen last night.
... My wallet was stolen. ...
... NOTHING TASTES BETTER THAN SOMETHING STOLEN FROM A BABY. ...