Karşılaştırma yapmak gerçekten zor.
- It's really tough to compare.
Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
- We compared his work with hers.
Cevabını Tom'unkiyle karşılaştır.
- Compare your answer with Tom's.
Lütfen beni erkek kardeşimle kıyaslama.
- Please don't compare me with my brother.
Kendini onlarla kıyaslama.
- Don't compare yourself to them.
A sapling and a fully-grown oak tree do not compare.