Bu ikinci el arabanın fiyatı makul.
- The price of this used car is reasonable.
Onu icat eden profesör, üniversiteden makul bir ücret hakkına sahip
- The professor who invented it has the right to reasonable remuneration from the university.
Daha mantıklı olmalısın.
- You should be more reasonable.
Önerin mantıklı görünüyor.
- Your suggestion seems reasonable.
Şu an onların fikirlerini yermek kolay, fakat onlar o zaman epey haklı göründü.
- It's easy to lampoon their ideas now, but they seemed quite reasonable at the time.
Bunun hakkında makul olmak zorundasın.
- You've got to be reasonable about this.
O oldukça makul bir fiyat.
- That's a fairly reasonable price.
Buradaki fiyatlar oldukça makul.
- The prices here are quite reasonable.
... A reasonable prediction is that the incumbent businesses, ...
... So I think that's a reasonable state for most countries. ...