to be profitable

listen to the pronunciation of to be profitable
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to be profitable в Английский Язык Турецкий язык словарь

profitable
{s} kârlı

Düzenleme son derece karlı olduğunu kanıtladı. - The arrangement proved highly profitable.

Sermayesi için karlı bir yatırım arıyordu. - He looked for a profitable investment for his capital.

profitable
{s} kazançlı

İnsanlara şirketinin kazançlı olduğunu düşündürmek için tek ihtiyacın olan şey muhasebende küçük bir el çabukluğu. - All you need is a little sleight of hand in your accounting to make people think your company is profitable.

Ödünç para verme bu ülkede kazançlı bir iştir. - Money lending is a profitable business in this country.

pay
{i} ücret

Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır. - Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.

Saatlik ücretin ne kadar? - How much is your hourly pay?

pay
{i} ödenek
pay
{f} (paid)
profitable
faydalı
pay
{f} öde

Kredi kartıyla ödeyebilir miyim? - Can I pay with a credit card?

Bugün senin öğle yemeğin için parayı ben ödeyeceğim. - I'll pay the money for your lunch today.

profitable
randımanlı
profitable
ekon
profitable
(Ticaret) verimli
pay
karşılığını vermek
pay
maaş

Maaş altı kişilik bir aile için yeterli değildir. - The pay is not adequate for a family of six.

Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir. - I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.

pay
vergin
pay
yarar sağlamak
pay
ödemek

Tom, Mary ile birlikte her çıkışında her zaman hesabı ödemek zorunda kalmaktan usandı. - Tom became tired of always having to pay the bill every time he went out with Mary.

Vergi ödemek her işçinin yükümlülüğüdür. - It is the obligation of every worker to pay taxes.

pay
kâr getirmek
profitable
yararlı
pay
(Askeri) ÖDEME: Bir borcun tasfiyesi
pay
{f} para vermek

Bir otel odasına dünya kadar para vermek istemiyorum. - I don't want to pay through the nose for a hotel room.

pay
{i} bedel

Aşk için ödediğimiz bedel bu. - It's the price we pay for love.

Bedelini ödemek zorundasın. - You have to pay the price.

pay
kar getirmek
pay
pay dirt işletme zahmetine değer mi
pay
{i} ödeme

Faturayı ödemediği için suyu kestiler. - They shut his water off because he didn't pay the bill.

Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor. - Many people worry about paying their bills.

pay
(fiil) ödemek, karşılığını vermek, para vermek, değmek, etmek
profitable
{s} kârlı, kazançlı; ekon. rantabl
Английский Язык - Английский Язык
pay
profitable
{a} gainful, lucrative, advantageous
profitable
{a} lucriferous
profitable
{a} lucrous
profitable
{a} lucrific
Profitable
moneymaking
profitable
producing a profit
profitable
Yielding or bringing profit or gain; gainful; lucrative; useful; helpful; advantageous; beneficial; as, a profitable trade; profitable business; a profitable study or profession
profitable
promoting benefit or gain; "a profitable meeting to resolve difficulties"
profitable
yielding material gain or profit; "profitable speculation on the stock market"
profitable
A profitable organization or practice makes a profit. Drug manufacturing is the most profitable business in America It was profitable for them to produce large amounts of food. + profitably prof·it·ably The 28 French stores are trading profitably. + profitability prof·it·abil·ity Changes were made in operating methods in an effort to increase profitability
profitable
providing profit; "a profitable conversation"
profitable
productive of profit; "a profitable enterprise"; "a fruitful meeting"
profitable
promoting benefit or gain; "a profitable meeting to resolve difficulties" yielding material gain or profit; "profitable speculation on the stock market" providing profit; "a profitable conversation
profitable
Something that is profitable results in some benefit for you. collaboration which leads to a profitable exchange of personnel and ideas. + profitably prof·it·ably In fact he could scarcely have spent his time more profitably. producing a profit or a useful result   unprofitable
profitable
providing profit; "a profitable conversation
profitable
{s} lucrative, paying; rewarding, beneficial; producing income
to be profitable

    Расстановка переносов

    to be pro·fi·ta·ble

    Турецкое произношение

    tı bi präfıtıbıl

    Произношение

    /tə bē ˈpräfətəbəl/ /tə biː ˈprɑːfətəbəl/

    Видео

    ... levied on the profitable exchange of goods ...
    ... and clean energy are profitable. And that's really what the, uh, what the comprehensive ...
Избранное