Tom yediği hakkında çok seçici.
- Tom is very picky about what he eats.
Çok seçici olma. Denizde o kadar çok balık yok.
- Don't be too picky. There aren't that many fish in the sea.
Sanırım herkes benim biraz çok fazla titiz olduğumu düşünüyor.
- I suppose everyone thinks I'm being a little too picky.
Sanırım çok titizsin.
- I think you're too picky.
I am very picky about the way my kitchen works.