Ben asla onun kalbini kırmak istemedim.
- I never meant to hurt him.
Senin kalbini kırmak istemiyorum.
- I don't want to hurt you.
Artrit, eklemleri etkileyen ağrılı bir durumdur.
- Arthritis is a painful condition that affects the joints.
Arı sokmaları çok ağrılı olabilir.
- Bee stings can be very painful.
Yaralı değilsin, değil mi?
- You're not hurt, are you?
O yaralı! Ambulans çağır!
- He's hurt! Call an ambulance!
Biz onların kalbini kırmak istemiyorduk.
- We didn't mean to hurt them.
Tom'un kalbini kırmak istemediğini biliyorum.
- I know you don't want to hurt Tom.
Bunlar çocukluğum hakkında sahip olduğum en acı veren anılar.
- These are the most painful memories I have of my childhood.
O gerçekten yorucu görünüyor.
- That looks really painful.
O gerçekten zahmetli görünüyor.
- That looks really painful.
Çok eziyetli. Onu durdurun!
- It's so painful. Stop it!
O, acı verecek şekilde zayıftı.
- He was painfully thin.
O, acı verecek şekilde zayıftı.
- He was painfully skinny.
Umarım çok üzücü değildi.
- I hope it wasn't too painful.
Bu can sıkıcı olmalı.
- That's got to be painful.
Gerçek bir yalandan daha can sıkıcı olabilir.
- The truth can be more painful than a lie.
... the sultans came to rest after the painful rite of passage ...
... play list and the instant mix we just created on the Web. No wires, no painful syncing. ...