Tom'un kalbini kırmak istemediğini biliyorum.
- I know you don't want to hurt Tom.
Ben asla onun kalbini kırmak istemedim.
- I never meant to hurt him.
Çoğu denizanası sokmaları ölümcül değil ama çoğu yine de oldukça ağrılıdır.
- Most jellyfish stings aren't deadly, but many are pretty painful nonetheless.
Bu sabah sol gözümde bir ağrı vardı fakat şimdi daha az ağrılı.
- This morning I had a pain in my left eye, but it is less painful now.
O yaralı! Ambulans çağır!
- He's hurt! Call an ambulance!
Yaralı olmadığına memnun oldum.
- I'm glad you weren't hurt.
Onun duygularını kırmak istemiyorum.
- I don't want to hurt her feelings.
Biz onların kalbini kırmak istemiyorduk.
- We didn't mean to hurt them.
Bunlar çocukluğum hakkında sahip olduğum en acı veren anılar.
- These are the most painful memories I have of my childhood.
O gerçekten yorucu görünüyor.
- That looks really painful.
O gerçekten zahmetli görünüyor.
- That looks really painful.
Çok eziyetli. Onu durdurun!
- It's so painful. Stop it!
O, acı verecek şekilde zayıftı.
- He was painfully skinny.
Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.
- I have a facial boil. There's a painful lump at the back of one nostril.
Umarım çok üzücü değildi.
- I hope it wasn't too painful.
Zaman zaman can sıkıcı baş ağrısı çekti.
- At times, he suffered from a painful headache.
Bunun can sıkıcı olacağını biliyordum.
- I knew it would be painful.
... That's painful. ...
... play list and the instant mix we just created on the Web. No wires, no painful syncing. ...