to be on the attack

listen to the pronunciation of to be on the attack
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to be on the attack в Английский Язык Турецкий язык словарь

offense
{i} suç

Onun çöp suçu nedeniyle, o 10 saat toplum hizmeti yapmak zorunda kaldı. - Due to his littering offense, he was forced to 10 hours community service.

Bu Tom'un üçüncü suçuydu, bu yüzden hapse kondu. - This was Tom's third offense, so he was put in jail.

offense
(Askeri) SUÇ, KABAHAT: Kanunlara ve konulmuş esaslara aykırı olarak yapılan hareket
offense
kusur
offense
{i} saldırı, hücum, tecavüz
offense
darılma

Darılmak yok, Tom ama sen bunun için hazır değilsin. - No offense, Tom, but you're not ready for this.

offense
darılmak

Darılmak yok, Tom ama sen bunun için hazır değilsin. - No offense, Tom, but you're not ready for this.

offense
incitme
offense
(Spor) hücum
offense
(Spor) ofans
offense
kabahat
to be on
yanmak
to be on
oynamak
offense
bkz.offence
offense
(Askeri) Taaruz, suç
offense
{i} spor ofans, hücum
offense
{i} gücenme, darılma, incinme
offense
{i} kırılma
offense
(isim) suç, saldırı, tecâvüz, gücenme, kâlbini kırma, kırılma
offense
{i} kâlbini kırma
offense
{i} saldırı

En iyi savunma iyi bir saldırıdır. - The best defense is a good offense.

Saldırının büyüklüğünden habersizdi. - He was unaware of the enormity of the offense.

offense
{i} tecâvüz
Английский Язык - Английский Язык
offense
to be on the attack

    Расстановка переносов

    to be on the at·tack

    Турецкое произношение

    tı bi ôn dhi ıtäk

    Произношение

    /tə bē ˈôn ᴛʜē əˈtak/ /tə biː ˈɔːn ðiː əˈtæk/

    Видео

    ... know, has said that she takes full responsibility for the attack on the diplomatic mission in ...
    ... say, “We feel like we're under attack from our own government.” I want to make ...
Избранное