Hayırsever, servetini muhtaç insanlara yardımcı olmak için kullanmaya çalıştı.
- The philanthropist tried to use her wealth to help people in need.
Muhtaç arkadaşlarına asla sırtını dönmez.
- He never turns his back on a friend in need.
Planında olmak istiyorum.
- I want to be in your plan.
Tom'un yerinde olmak istemem.
- I wouldn't like to be in Tom's shoes.
Yoksul adam ihtiyaç içindeydi.
- The poor man was in need.
... But if I want to be sure that you aren't watching me through my webcam, I need to know what ...
... of thing that we need to find in this cyberspace ...