Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde.
- Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.
Sami, içinde bulunduğu tehlikeyi fark etti.
- Sami realized the peril he was in.
Tom'un yerinde olmak istemem.
- I wouldn't like to be in Tom's shoes.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
- She promised her father to be in time for lunch.
Sanırım onun hayatı tehlikede.
- I think his life is in danger.
Hayatım tehlikedeydi.
- My life was in danger.
put someone's life in danger.
... very very fair point but the danger is that actually people fell in love with ...
... is in danger, your heart rate goes up. ...