Yolun kenarında duruyordu.
- He was standing at the side of the road.
Kenara çekin, lütfen.
- Pull over to the side, please.
Yan tarafımda bir ağrı var.
- I've got a pain in my side.
O, yan tarafında bir ağrı hissetti.
- She felt a pain in her side.
Tom'un hikaye yönünü duydum.
- I heard Tom's side of the story.
Bugün size başka bir yönümü göstereceğim.
- Today I'm going to show you another side of me.
Tom'un yerinde olmak istemem.
- I wouldn't like to be in Tom's shoes.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
- She promised her father to be in time for lunch.
... our alliance with europe remains the strongest the world has ever known ...