Sürekli şekerleme yapıyordu.
- She was taking a nap all the time.
Bitirdiği an, o, bir şekerleme için uzandı.
- The moment she'd finished, she lay down for a nap.
Tom bir şekerleme yapmak istiyordu.
- Tom wanted to take a nap.
Şekerleme yapmak istiyorum.
- I want to take a nap.
Tom'un yerinde olmak istemem.
- I wouldn't like to be in Tom's shoes.
O, öğle yemeğinde zamanında olmak için babasına söz verdi.
- She promised her father to be in time for lunch.
Neden bir uyku çekmeye gitmiyorsun?
- Why don't you go take a nap?
Kısa bir uykudan sonra ödevimi yaptım.
- I did my homework after I took a nap.
Öğleden sonra kestirmek isteyebilirsin.
- You might want to take an afternoon nap.
Biraz kestirmek için uzandım ve iki saatlik bir uykuya daldım.
- I laid down for a short nap and fell asleep for two hours.