Tom Mary'den gerçeği elde etmeyi başardı.
- Tom succeeded in getting the truth from Mary.
Kumar oynamak: kesin bir şekilde bir şey için hiçbir şey elde etmemek.
- Gambling: The sure way of getting nothing for something.
İstediğini elde etmeyi başardı.
- She succeeded in getting what she wanted.
İstediğimi elde etmeyi başardım.
- I succeeded in getting what I wanted.
Ben erken kalkma alışkanlığı edinmek zorundayım.
- I have to form the habit of getting up early.
... ROMNEY: I'm going to help women in America get good work by getting a stronger economy ...
... was not getting promoted. ...