Bu müze bir yangın koruma sistemi ile donatılmıştır.
- This museum is equipped with a fire prevention system.
Tüm polis arabaları kurşun geçirmez cam ile donatılmış.
- All the police cars were equipped with bulletproof glass.
O bir yolculuk için donanımlıydı.
- He was equipped for a trip.
Onu yapmak için donanımlı değilim.
- I'm not equipped to do that.
Askerler silahlarla donatılmıştı.
- The soldiers were equipped with weapons.
Ofisimizi bilgisayarlarla donattık.
- We have equipped our office with computers.
... If we're not training engineers to make sure that they are equipped here in this country. ...
... You are going to be well equipped to succeed and compete ...