Senin hakkında endişeliyiz.
- We're concerned about you.
Tom hakkında endişeliyim.
- I'm concerned about Tom.
O, babasının rahatsızlığı ile ilgili endişe duymaktadır.
- He is concerned about his father's illness.
Neden bu kadar ilgilisin?
- Why are you so concerned?
Ben bununla ilgilenmiyorum.
- I am not concerned with this.
Bu kitap en çok pasif içiciliğin etkileriyle ilgilenmektedir.
- This book is chiefly concerned with the effects of secondhand smoking.
Ekim ayında çok kaygılıydım.
- I was very concerned in October.
İnsanlar ırksal sorunlar hakkında kaygılılar.
- People are concerned about racial problems.
... This is a ' this is an important election. And I'm concerned about America. I'm concerned ...
... talk about entitlements, people become concerned that something's going to happen that's going ...