Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum.
- With deep and reverent awe I replaced the candelabrum in its former position.
Ne korkunç bir anlaşma!
- What an awesome deal!
Onun korkunç olduğunu düşündüm.
- I thought it was awesome.
O onun önünde huşu içinde durdu.
- He stood in awe before her.
Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum.
- With deep and reverent awe I replaced the candelabrum in its former position.
... have left me in awe-- ...
... But they're definitely the team I was in awe of. ...