Kanada'da suç oranı düşüyor.
- The crime rate is decreasing in Canada.
Hastalık ne oranda yayıldı.
- At what rate did the illness spread?
Bunu nasıl değerlendirirdin?
- How would you rate that?
Doların değeri enflasyonun yükselme oranında düşer.
- The value of the dollar declines as the rate of inflation rises.
Çok yüksek bir hızda daktilo ile yazabilirim.
- I can type at a very fast rate.
Onun senkronizasyon hızı arzulanan bir şey bırakmadı.
- His synchronizing rate left nothing to be desired.
Parasını yüksek faiz oranıyla ödünç veriyor.
- He lends money at a high rate of interest.
She is rated fourth in the country.