Stajyer, görevin yüküne dayanamadı.
- The trainee could hardly bear the burden of the task.
Sonuna kadar görevi taşımalısın.
- You must carry the task through to the end.
O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.
- Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.
Görevde onunla işbirliği yaptım.
- I cooperated with him in the task.
Bir ülkeyi yönetmek kolay bir iş değildir.
- To rule a country is not an easy task.