Tom, Mary'nin kullandığı aynı parfümü kullanıyor gibi kokuyor.
- It smells like Tom is wearing the same perfume that Mary is.
Mary'nin parfümünün kokusunu aldım, böylece odada bulunmuş olduğunu anladım.
- I smelled Mary's perfume, so I knew she'd been in the room.
Fransız parfümleri üzerindeki vergiler, ABD'de arttırılmıştır.
- Taxes on French perfumes have been increased in the United States.
O parfüm güzel kokuyor.
- That perfume smells good.