Tom'a itiraf etmek için bir şans vermeliyiz.
- We should give Tom a chance to confess.
Mary telefon numarasını Tom'a verdiğini itiraf etti.
- Mary confessed that she had given Tom her phone number.
Çiçekler güçlü bir koku yayarlar.
- The flowers give off a strong odor.
Bu hoş kokulu gülleri sana veriyorum.
- This sweet-scented roses I give to you.
Bu geceki konser için bana bir çift bilet verildi. Benimle gitmek ister misin?
- I was given a couple of tickets for tonight's concert. Would you like to go with me?