Tom uzun adama kuşkuyla baktı.
- Tom looked at the tall man suspiciously.
Tom ona kuşkuyla baktı.
- Tom looked at it suspiciously.
O ona şüpheyle baktı.
- He eyed her suspiciously.
Tom ve Mary birbirine şüpheyle baktı.
- Tom and Mary looked at each other suspiciously.
Ben, bir dereceye kadar sizinle aynı fikirdeyim.
- I agree with you to a degree.
It looked suspiciously like a molding-compound repair of a dent.