Tom açıkçası işinden bıkmış.
- Tom is obviously tired of his job.
O sadece beklemekten bıkmış.
- He's just tired of waiting.
Yorgun olmama rağmen sıkı çalışacağım.
- Though I am tired, I will work hard.
Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.
- I'm really tired; I think I'll go to bed.
Sen hiçbir şey yapmamaktan dolayı bıkkınsın.
- You are tired from doing nothing.
Tembellik, yorulmadan önce dinlenme alışkanlığından başka bir şey değildir.
- Laziness is nothing more than the habit of resting before you get tired.
Yorgun ve bitkin hissediyorum.
- I feel tired and exhausted.
Tom çok bitkin görünüyordu.
- Tom appeared very tired.
Ayrıca o çok yoruldu, yürüyemiyor.
- She was so tired that she couldn't walk.
Yürüyemeyecek kadar çok yorgunum.
- I'm too tired to walk.
We were completely exhausted from the five-hour trip.
- We were dead tired from the five-hour trip.
... was tired of giving the same talk over and over and over again. So one day his chauffeur ...