Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi.
- He gave a tip as a sign of gratitude.
Japonya'da iyi hizmet için bahşiş vermek geleneksel değildir.
- In Japan it is not customary to tip for good service.
Tom parmak uçlarına basarak odadan çıktı.
- Tom tiptoed out of the room.
Tom parmak uçlarına basarak odaya girdi.
- Tom tiptoed into the room.
Suyun üstünde gördüğün şey sadece buz dağının tepesi.
- What you see above the water is just the tip of the iceberg.
Bu, buzdağının tepesi.
- It's the tip of the iceberg.
Bu makale, kelime hazinesini artırmak isteyenler için öneriler içerir.
- This article contains tips for those who are eager to increase their vocabulary.
Bu tavsiyeler hayatını kurtarabilir.
- These tips may save your life.
Japonya'da iyi hizmet için bahşiş vermek geleneksel değildir.
- In Japan it is not customary to tip for good service.
Japonya'da bahşiş vermek uygun değildir.
- It's not appropriate to give tips in Japan.
if your goods are fly tipped later on.
When he woke up, about half an hour after, he called it to him again, but Dash only looked sheepish and wagged the tip of his tail.
A half crown tip put the deputy's knowledge at my disposal, and I learned that Mr. Bloxam had left for his work at five o'clock that morning.
I thinke he thinkes vpon the sauage bull: / Tush, feare not man, wee'll tip thy hornes with gold, / And all Europa shall reioyce at thee .
I tip my 40 to your memory.
the brief suspended agony of the boat, as it would tip for an instant on the knife-like edge of the sharper waves, that almost seemed threatening to cut it in two .
Computer collectibles saved from the tip.
I can't stand those goody-goody types.
- Şu iyilik timsali tiplere dayanamam.
There are three different types of people in the world: those who can count, and those who can't.
- Dünyada üç tip insan vardır: sayı sayabilenler, ve sayamayanlar.
Tom is the type of person who always smiles.
- Tom her zaman gülümseyen bir tiptir.
You're just the kind of person I imagined you'd be.
- Tam olmanı hayal ettiğim insan tipisin.
What sort of person would do that kind of thing?
- O tür şeyi ne tip insan yapardı?
What sort of people hang out at a place like this?
- Bu tip yerlere ne tip insanlar takılırlar?
This type of person isn't interesting.
- Bu tip insan, ilgi çekici değildir.
I read all kinds of books.
- Her tip kitabı okurum.
I've seen this kind of thing before.
- Daha önce bu tip bir şey gördüm.
He is not the sort of guy who gives in easily.
- O, kolay pes eden bir tip değildir.
Several guys were hanging around in front of the bar.
- Barın önünde çok sayıda acayip kılıklı tipler takılıyordu.
The entomologist could not find a specimen of the bug.
- Böcekbilimci böceğin tipini bulamadı.
... And the car literally almost tipped over. ...