Tom ve Mary'nin ellerinde oldukça çok fazla boş zamanı vardı.
- Tom and Mary had way too much free time on their hands.
Tom Mary'nin biraz boş zamanı oluncaya kadar beklemeye karar verdi.
- Tom decided to wait until Mary had some free time.
Serbest zamanımda bloğuma yazıyorum.
- In my free time, I write on my blog.
I love to play football in my free time.