Ben bir dönem draması görmek için tiyatroya gittim.
- I went to the theater to see a period drama.
Üçüncü dönemde İngilizcemiz var.
- We have English third period.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Birçoğu sömürgeciliğin egemenliği altında uzun bir süre baskı ve sefaletten çekmiştir.
- Many have suffered oppression and misery for a long period of time under the rule of colonialism.
Sendika belirsiz bir süre için greve gitti.
- The union went out on a strike for an indefinite period.
Bu cümlede virgülü bir noktayla değiştiremezsiniz.
- You can't replace the comma with a period in this sentence.
Cümlenin sonuna bir nokta eklemen gerekir.
- At the end of the sentence, you should add a period.
Adet sırasında kendini nasıl hissediyorsun?
- How do you feel during the period?
Adetim beş hafta gecikti.
- My period is five weeks late.
Ders saati biter bitmez Tom Mary ile konuşmaya gitti.
- Tom went to talk to Mary as soon as the period ended.
Bu okulda bir ders saati elli dakika uzunluğundadır.
- In this school, a period is fifty minutes long.