through eternity; through endless ages; eternally

listen to the pronunciation of through eternity; through endless ages; eternally
Английский Язык - Турецкий язык

Определение through eternity; through endless ages; eternally в Английский Язык Турецкий язык словарь

forever
ilelebet
forever
ebediyen

Ebediyen yaşamak istiyorum. - I want to live forever.

O, kocasını ebediyen sevecek. - She'll love her husband forever.

forever
sonsuza kadar

İnsanlar sonsuza kadar yaşayamazlar. - People can't live forever.

Tom Mary'den onunla sonsuza kadar kalmasını istedi. - Tom wanted Mary to stay with him forever.

forever
daima

Biz daima en iyi arkadaşlar olacağız. - We will be best friends forever.

Onu daima tanıyormuşum gibi hissediyorum. - I feel like I've known her forever.

forever
sürgit
forever
durmamacasına
forever
hep

Hep bugünün gelmesini bekledim. - I've waited forever for this day to come.

forever
kıyamete kadar
forever
ilanihaye
forever
devamlı
forever
durmadan
forever
sonsuza dek

Herkese karşı kaba davranamazsın ve sonsuza dek onun yanına kalacağını bekleyemezsin. - You can not be rude to everyone and expect to get away with it forever.

O, sonsuza dek Afrika'yı terk etti. - He left Africa forever.

forever
forevermore ebediyen
forever
mütemadiyen
Английский Язык - Английский Язык
forever
through eternity; through endless ages; eternally

    Расстановка переносов

    through eternity; through end·less ages; e·ter·nal·ly

    Произношение

Избранное