Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.
- The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.
Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
- Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
Sadece bunu baştan sona konuşalım.
- Let's just talk this through.
Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi.
- Tom flipped through the pages of the magazine.
Tom kalabalığın arasından ite kalka yol açtı.
- Tom elbowed his way through the crowd.
Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük.
- We walked through thick bushes.
Diller taşa kazınmamıştır. Diller hepimizin sayesinde yaşar.
- Languages are not carved in stone. Languages live through all of us.
Genetik mühendisliği sayesinde, mısır kendi böcek ilaçlarını üretir.
- Through genetic engineering, corn can produce its own pesticides.
İspanya'dan Parise Pirene'leri bir uçtan bir uca yürüdüm.
- I hiked through the Pyrenees from Spain to Paris.
O direkt gözyaşları ile cevap verdi.
- She answered through tears.
O tamamen Amerikalıdır.
- He's American through and through.
Sen tamamen ödevlerin aracılığıyla mısın?
- Are you completely through with your homework?
Paris'in içinden akan nehir, Seine'dir.
- The river which flows through Paris is the Seine.
Maruyama nehri Kinosaki'nin içinden akar.
- The Maruyama river flows through Kinosaki.
Orman yangını dikkatsizlik yüzünden oldu.
- The forest fire occurred through carelessness.
İki çocuk araziyi baştan başa dolaştı.
- The two boys traveled throughout the land.
Matematiksel hesaplamalar yoluyla Le Verrier Uranüsün ötesindeki başka gezegenin varlığını tahmin etti. Bu gezegenin yer çekimi Uranüsün sıradışı hareketini açıkladı.
- Through mathematical calculations, Le Verrier predicted the presence of another planet beyond Uranus. The gravitational pull of this planet would explain the unusual motion of Uranus.
Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar.
- They fled through a secret passageway.
Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi.
- Tom flipped through the pages of the magazine.
Sincap güç kablosunu baştan sona çiğnedi.
- The squirrel chewed through the power cable.
Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.
- Through trial and error, he found the right answer by chance.
Adam Tom'a baktı, sonra sahne kapısından dışarı karanlık Londra caddesine doğru gözden kayboldu.
- The man looked at Tom, then vanished through the stage door out into the dark London street.
Sonuna kadar görevi taşımalısın.
- You must carry the task through to the end.
Tom içeriye arka kapıdan geldi.
- Tom came in through the back door.
Tom tekrar kapıdan içeriye yürüdü.
- Tom walked back in through the door.
O, gece süresince çalıştı.
- He worked through the night.
Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
- This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.
Gerhard Schröder, II. Dünya Savaşı boyunca yaşamayan ilk şansölyedir.
- Gerhard Schroeder is the first German chancellor not to have lived through World War II.
Köpek bütün gece boyunca havlamayı sürdürdü.
- The dog kept barking all through the night.
Vext the dim sea.