O çok düşünceli ve sabırlı.
- She is very thoughtful and patient.
Tom'un yüzünde düşünceli bir bakış vardı.
- Tom had a thoughtful look on his face.
Tom'un düşünceleri anlayışlıydı.
- Tom's ideas were thoughtful.
Yaşlı adam nazik bir şekilde sakalını sıvazladı.
- The old man stroked his beard thoughtfully.
O, nazik ve düşünceli bir adamdır.
- He's a kind and thoughtful man.
Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
- Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
Güvenliğiniz hakkında daha dikkatli olmalısın.
- You should be more thoughtful of your safety.
Tom saygılı bir biçimde gülümsedi.
- Tom smiled thoughtfully.
O çok düşünceli ve sabırlı.
- She is very thoughtful and patient.
Düşüncelerini kağıda döktü.
- She put down her thoughts on paper.
Senin gibi bir kadın bulacağımı asla düşünmedim.
- I never thought I would find a woman like you.
Hiçbir müzisyen o müziği cenaze töreninde çalmayı düşünmezdi.
- No musician would have thought of playing that music at the funeral.
Düşüncelerini kağıda döktü.
- She put down her thoughts on paper.
Kötü hava nedeniyle, şehir gezisi düşünceleri terk edildi.
- Because of the bad weather, any thought of sight-seeing in the city was abandoned.
Bu konu ile ilgili düşüncelerini duymaya can atıyorum.
- I look forward to hearing your thoughts on this matter.
Tom'a Mary ile ilgili ne düşündüğünü sordum.
- I asked Tom what he thought of Mary.
Tom'un yüzünde düşünceli bir bakış vardı.
- Tom had a thoughtful look on his face.
O çok düşünceli ve sabırlı.
- She is very thoughtful and patient.
Önce plandan hoşlandığımı düşündüm fakat ikinci düşünüşümde ona karşı çıkmaya karar verdim.
- At first I thought I liked the plan, but on second thought I decided to oppose it.
Bu, bu konuda şimdiye kadar ilk kez düşünüşüm.
- This is the first time I've ever thought about this.
Tom'un nazik olduğunu sandım.
- I thought that Tom was kind.
O, nazik ve düşünceli bir adamdır.
- He's a kind and thoughtful man.
Tom saygılı bir biçimde gülümsedi.
- Tom smiled thoughtfully.
Ben onun babası olduğunu düşündüğüm adam tam bir yabancı olduğunu kanıtladı.
- The man who I thought was his father proved to be a perfect stranger.
Bir şarkıcı olduğunu düşündüğüm kız farklı bir kişi olduğunu kanıtladı.
- The girl who I thought was a singer proved to be a different person.
Yeni bir anlaşmayı görüşmek için buraya geldiğimizi düşündüm.
- I thought we came here to discuss a new deal.
Tom görüşünü kaybettiğini düşündüğünü söyledi.
- Tom told me that he thought he was losing his sight.
Manuel ateşli silahın 14. yüzyılda ortaya çıktığı düşünülmektedir.
- It is thought that manual firearms appeared in the 14th century.
Birçok sağır insan özürlü olarak düşünülmekten hoşlanmazlar.
- Many Deaf people dislike being thought of as disabled.
Los Angelos'ta büyüdüğünü sanıyordum.
- I thought you were raised in L.A.
Sanırım arabanın içinde kalmanı söylemiştim.
- I thought I told you to stay in the car.
Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
- Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
Sorunun bir parçası olduğumu düşündüm.
- I thought I was part of the problem.
Tom Mary'nin John'un evine gitmesi ve ona yardım etmesi gerektiğini düşünüyordu.
- Tom thought Mary should go over to John's house and help him.
Tom belkide Mary ve John'un silah kaçakçısı olduklarını düşünüyordu.
- Tom thought that maybe Mary and John were gunrunners.
Most thoughtful people eventually solve the puzzle.
Preparing dinner is a thoughtful gesture for a new mother.
Eastern thought.
The only reason some people get lost in thought is because it’s unfamiliar territory. —Paul Fix.
... The very thoughtful explainer is from The Guardian, of ...
... and thoughtful advice. ...