Sen burda bir öğrenci değil misin?
- Aren't you a student here?
Afedersiniz ,Downing sokağına burdan nasıl ulaşırım?
- Pardon me, how do I get to Downing Street from here?
Bana bunda yardım etmek için burada olmana memnun oldum.
- I'm glad you're here to help me with this.
Üç aydır buradayım ve şimdiye kadar bundan hoşlandım.
- I've been here three months, and so far I've enjoyed it.
Tom Mary'nin burayı seveceğini umut ediyor.
- Tom hopes Mary likes it here.
Lütfen burayı imzalayın.
- Please sign your name here.
İşte senin için bir mektup.
- Here is a letter for you.
İşte e-posta adresim.
- Here's my email address.
Merhaba? Hâlâ burada mısın?
- Hello? Are you still here?
Sonsuza dek burada kalamam.
- I can't stay here forever.
Buraya taşındığımızdan beri beş yıl geçti.
- It is five years since we moved here.
Arabanızı buraya park edemezsiniz.
- You cannot park your car here.
Hey, hemen buraya gelebilir misin?
- Hey, could you come up here right away?
Hey, sen burada ne yapıyorsun?
- Hey, what are you doing here?