Polis, Tom'un kelepçesinin kilidini açtı.
- The policeman unlocked Tom's handcuffs.
Biraz heyecan arıyordum bu yüzden kelepçeleri getirmeye karar verdim.
- I was looking for some excitement so I decided to bring the handcuffs.
Sami, Leyla'nın kelepçelerini çıkardı.
- Sami took off Layla's handcuffs.
Polis, şüpheliyi kelepçeledi.
- The police officer put handcuffs on the suspect.