O, üçüncülük ödülünü kazandı.
- He won the third prize.
Benim dairem üçüncü katta.
- My flat is on the third floor.
Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- The third star belonged to a certain king.
Dünya güneşten sonra üçüncü gezegendir.
- Earth is the third planet from the sun.
O, zamanının üçte birini evrak işleri yaparak geçirir.
- She spends over a third of her time doing paperwork.
Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
- About a third of these diseases can be cured, but the others may be serious, or even fatal.
They sing in thirds.
The third tree from the left is my favorite.
Jones came in third.
Now put it into third.
He ate a third of the pie. Divided by two-thirds.
... in the bottom third of your class. ...
... other than the top third of your class, ...