themen

listen to the pronunciation of themen
Немецкий Язык - Турецкий язык
Konu
konu başlıkları
temalar
konuları
Английский Язык - Турецкий язык

Определение themen в Английский Язык Турецкий язык словарь

themes
(Bilgisayar) temalar

Onun kitaplarında her zaman mevcut olan temalar vardır. - There are themes that are always present in his books.

themes
konular
themes
(Bilgisayar) düzenler
topics
(Bilgisayar) başlık

Biz değişik başlıklarda konuştuk. - We talked about various topics.

subjects
konular

Matematik ve İngilizce benim en sevdiğim konulardır. - Math and English were my favorite subjects.

Bütün konular içerisinde en çok İngilizceyi severim. - I like English best of all subjects.

topics
konular

Biz farklı konular hakkında konuştuk. - We talked about a variety of topics.

Konuşma diğer konulara geçti. - The conversation moved on to other topics.

Немецкий Язык - Английский Язык
themes
topics of conversation
subjects
topics

We can not follow the latest topics without reading a newspaper every day. - Wenn man nicht jeden Tag eine Zeitung liest, kann man nicht über aktuelle Themen auf dem Laufenden bleiben.

I steered clear of sensitive topics. - Ich vermied heikle Themen.

Themen
themed
Themen
theme (only before noun) (place, event)
Die Diskussion kreiste um drei Themen:
The discussion pivoted on three topics:
Morgen werde ich über eines dieser Themen geprüft.
Tomorrow, I'll be examined on one of these topics
auf verschiedenste Themen zu sprechen kommen
to alight upon a variety of topics
die Themen (für etwas) vorgeben
to set the agenda (for something)