Babası geçen sene ölmüş.
- His father died last year.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
O üç yıldır Japonya'da.
- He has been in Japan for three years.
İki yılda ilk kez bir film izledim.
- I saw a movie for the first time in two years.
On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
- I learned to play guitar when I was ten years old.
Benim babam sadece on beş yaşında.
- My father is only fifteen years old.
Japonya bu yıl her zamankinden daha çok araba üretti.
- Japan has produced more cars than ever this year.
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı.
- We had a lot of snow about this time last year.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
- We have a lot of snow at this time of the year.
İlk birkaç yıl zordu.
- The first few years were difficult.
Tom geçen yıl zor günler geçirdi.
- Tom had a rough time last year.