Onlar onun atama için doğru olmadığını düşünüyor.
- They think he's not right for the assignment.
Tom atamayı kabul etti.
- Tom accepted the assignment.
Ben bir görev için kasaba dışındaydım.
- I was out of town on an assignment.
Ben bir görev için yurt dışındaydım.
- I was abroad on an assignment.
Mary, her zaman erkek arkadaşının ödevlerini yapmasına yardımcı olur.
- Mary always assists her boyfriend in doing his assignments.
Tom, Mary'nin ev ödevinde John'a yardım etmesini rica etti.
- Tom asked Mary to help John with his homework assignment.
Ödevle ilgili kafasında soru işareti olan?
- Any doubts with the assignment?
İşlerimi bitiremedim.
- I couldn't finish my assignments.