the word used to describe heat at lower levels of intensity

listen to the pronunciation of the word used to describe heat at lower levels of intensity
Английский Язык - Турецкий язык

Определение the word used to describe heat at lower levels of intensity в Английский Язык Турецкий язык словарь

cold
{i} soğukluk
cold
{i} soğuk

Kış soğuk fakat ben onu seviyorum. - Winter is cold, but I like it.

Bu soğuk değil, sıcak. - This is hot, not cold.

cold
{s} üşümüş

Çok üşümüş hissetmiyorum. - I don't feel too cold.

Tom'un elleri üşümüştü. - Tom's hands were cold.

cold
{i} nezle

Lütfen nezle olmayın! - Please don't be cold!

Sonunda nezlesi geçti. - She has finally recovered from her cold.

cold
üşümek

Tom üşümekten hoşlanmıyor. - Tom doesn't like to be cold.

cold
nevazil
cold
frijit
cold
soğuk algınlığı

O, soğuk algınlığına kolayca yakalanır. - She catches colds easily.

Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi. - Several students were absent from school because of colds.

cold
{i} soğukalgınlığı
cold
{s} baygın
cold
öImüş
cold
soğumuş

Hava daha da soğumuş gibi görünüyor. - It seems to have gotten colder.

cold
{s} yapmacık
cold
üşüme

Tom üşümediğini söyledi. - Tom said that he wasn't cold.

Tom'a üşüyüp üşümediğini sordum ama o başını salladı. - I asked Tom if he was cold, but he shook his head.

cold
dili baygın
cold
{s} donuk
cold
{s} kaçınılmaz
cold
{s} duygusuz
Английский Язык - Английский Язык
cold
cold-
the word used to describe heat at lower levels of intensity

    Расстановка переносов

    the word used to de·scribe heat at Low·er levels of in·ten·si·ty

    Турецкое произношение

    dhi wırd yuzd tı dîskrayb hit ät lōır levılz ıv întensıti

    Произношение

    /ᴛʜē ˈwərd ˈyo͞ozd tə dəˈskrīb ˈhēt ˈat ˈlōər ˈlevəlz əv ənˈtensətē/ /ðiː ˈwɜrd ˈjuːzd tə dɪˈskraɪb ˈhiːt ˈæt ˈloʊɜr ˈlɛvəlz əv ɪnˈtɛnsətiː/
Избранное