O, dokuz yardın tamamını satın aldı.
- He bought the whole nine yards.
Tom bütün gece tamamen uyanık kaldı.
- Tom remained wide awake the whole night.
Her cumartesi bütün evi temizleriz.
- Every Saturday we clean the whole house.
Tom bütün gününü yatakta okuyarak geçirdi.
- Tom spent the whole day reading in bed.